yargıtay: BİLİŞİM SUÇLARINDA SAVCI SORUŞTURMAYI TAM YAPMALIDIR-2

Kaynak: http://www.kazanci.com/kho2/ibb/giris.htmT

YARGITAY

13. CEZA DAİRESİ

E. 2017/2134

K. 2017/3321

T. 30.3.2017

DAVA : Resmi belgede sahtecilik ve bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçundan şüpheliler … … ve … … haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda … Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 27/07/2015 tarihli ve 2015/38415 soruşturma, 2015/39392 Sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine dair mercii … Sulh Ceza Hakimliğinin 02/05/2016 tarihli ve 2016/1493 değişik iş sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı’nın 05.01.2017 gün ve 94660652-105-35-13603-2016-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan … Başsavcılığı’nın 25.01.2017 gün ve 2017/3841 Sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,

MEZKUR İHBARNAMEDE;

55271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, dosya kapsamına göre suça konu “nakit teminat/depozito iadesi” dilekçesinin ilgili kurumdan getirtilerek üzerinde bulunan imzaların şüpheliler veya müştekiye/müşteriye aidiyetine dair kriminal raporu alınmadan, keza şüpheliler ve tanıklar tarafından ilgili paranın müştekinin hesabına aktarıldığının ifade edilmesine, müşteki tarafından ise aksinin iddia edilmesine karşın bu yönde her hangi bir araştırma yapılmaksızın eksik soruşturmaya dayalı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, ortada 5271 Sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

KARAR : 5271 Sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, bir suçun işlendiği ihbarını alan Cumhuriyet Savcısı, delil toplayıp maddi gerçeği araştırmaya başlayarak, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe bulunması halinde, aynı Kanun’un 170/2. maddesi uyarınca iddianame düzenleyip kamu davasını açmakla, yeterli şüphe bulunmaması halinde ise Kanun’un 172. maddesi uyarınca kovuşturmaya yer olmadığına karar vermekle görevli bulunmaktadır.

SONUÇ : İnceleme konusu dosyada, Cumhuriyet Savcılığınca, şüpheliler ve tanıkların ifadesinin alınması dışında soruşturma yapılmaksızın ve suça konu ”nakit teminat/depozito iadesi” dilekçesinin ilgili kurumdan getirtilip üzerinde bulunan imzaların şüpheliler veya müştekiye/müşteriye aidiyetine dair kriminal raporu alınmadan, müşteki vekilinin müştekinin hesabına aktarılan suça konu paranın şüphelilerce belli aralıklarla müştekiye ait internet bankacılık şifrelerini kullanmak suretiyle çektiklerini ifade etmesine karşın şüphelilerin müştekinin cep telefonuna gelen onay mesajlarını kendilerine göndermesi üzerine hesabına girerek gümrük işlemelerini yaptıklarını ve bu hususa dair müştekinin çekmiş olduğu 750 sayfa çıktının alındığını, gerekirse teslim edebileceklerini belirtmeleri karşısında; suça konu paranın havale edildiği müştekiye ait banka dökümanları ile müştekinin cep telefonuna ait dökümanlar getirtilip şüphelilerin savunmalarında bildirdikleri müştekinin kendilerine çektiği mesajları içerir çıktılar da istenerek tarafların beyan ve savunmaları doğrultusunda inceleme yapıldıktan sonra sonucuna göre şüphelilerin hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, soyut gerekçelerle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi karşısında, Kanun’un öngördüğü şekilde soruşturma yapılmasının sağlanması için itiraz merciince itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi sebebiyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, … Sulh Ceza Mahkemesince kesin olarak verilen 02/05/2016 gün ve 2016/1493 Değişik İş sayılı kararın, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 30/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu yazı Genel kategorisine gönderilmiş ve ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.