BANKA VE KREDİ KARTININ KÖTÜYE KULLANILMASI SUÇUYLA BİLİŞİM SİSTEMLERİ ARACILIĞI İLE HIRSIZLIK SUÇUNUN FARKI

KAYNAK:
http://www.kazanci.com/kho2/ibb/giris.htm

T.C.

YARGITAY

2. CEZA DAİRESİ

E. 2016/18023

K. 2017/43

T. 9.1.2017

DAVA : Dosya incelenerek gereği düşünüldü;

KARAR : Katılan … ve …. Bankası A.Ş. vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;

Her ne kadar 21.05.2012 tarihli oturumda, mahkemece… ve … Bankası A.Ş.’nin davaya katılan olarak kabulüne karar verilmiş ise de; suçun mağdurlarının banka müşterileri olan gerçek kişiler olduğu, anılan bankanın katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmediği anlaşılmakla… ve … Bankası A.Ş.’nin temyiz hakkı bulunmadığından Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekilinin temyiz isteminin 1412 Sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak REDDİNE,

Sanık ve müdafiinin, sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;

5237 Sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline dair Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 Sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 25.11.2014 tarih ve 2013/13-448 Esas 2014/524 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçlarının para, kontör, hisse senedi, altın vb. gibi ekonomik değer ifade eden taşınır mallarla fiziki temasta bulunulmaksızın, bilişim sisteminde bu malları temsil eden ve bir başka yere aktarılması mümkün olan verileri yer değiştirerek hakimiyet alanına alınması suretiyle eylemin gerçekleştirildiği; somut olayda sanığın, müştekilerin, katılan banka müşterisi olarak kullandıkları kredi kartlarına ait hesap ekstrelerindeki kampanya kodlarını ve anne kızlık soyadlarını bir şekilde temin edip bu bilgileri ilgili bankaya SMS ile göndererek, müştekilerin kredi kartları hesaplarında bulunan puanlarını kontöre dönüştürdükten sonra yakalandığında bir kısmı üzerinde ele geçen açık hat şeklindeki telefon hatlarına yükleyip bunları da piyasaya satması şeklindeki eylemlerini, bankanın bilişim sistemini kullanarak gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, sanığın eylemlerinin müşteki sayısınca 5237 Sayılı TCK’nın 142/2-e maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu şeklindeki mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamenin suçun mağdurunun banka olduğuna, sanığın eyleminin teselsül eden tek suç teşkil edip aynı Kanun’un 245/1. maddesinde tanımlanan banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunu oluşturduğuna dair bozma isteyen düşüncesine katılınmamıştır.

SONUÇ : Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin isteme aykırı olarak ONANMASINA, 09/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu yazı Genel kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.