YARGITAY: HİLE GERÇEK KİŞİYE YÖNELMEMİŞ SADECE BİLİŞİM SİSTEMİYLE İŞLENMİŞSE EYLEM DOLANDIRICILIK OLMAZ-5

Bilişim hukuku alanında bir kararı paylaşıyorum.

Yargıtay 11. CD, bir eylemin gerçek kişiye hile yönlendirilmeksizin sadece bilişim sistemi üzerinden gerçekleştirilmesi suretiyle işlenerek menfaat elde edilmesi durumunda bu eylemin, hile gerçek kişiye yönelmediği için TCK 244/4’teki “bilişim sistemleri aracılığı ile haksız çıkar sağlama suçu”nu oluşturacağına hükmetmiştir.

Kaynak: http://www.kazanci.com/kho2/ibb/giris.htm

YARGITAY

11. CEZA DAİRESİ

E. 2006/2734

K.2008/7125

KT: 1.7.2008

  • DOLANDIRICILIK ( Unsur Olan Hileli Davranışların Gerçek Kişiye Yönelmesi ve Bunun Sonunda Onun veya Başkasının Malvarlığı Aleyhine Sanığın veya Başkasının Yararına Haksız Bir Menfaat Sağlanması Gerektiği )
  • HAKSIZ MENFAAT ( Dolandırıcılık Suçunda Unsur Olan Hileli Davranışların Gerçek Kişiye Yönelmesi ve Bunun Sonunda Onun veya Başkasının Malvarlığı Aleyhine Sanığın veya Başkasının Yararına Haksız Bir Menfaat Sağlanması Gerektiği )
  • KOŞULLU SALIVERME ( Diğer Haklardan Mahkum Olunan Hapis Cezasının İnfazı Tamamlanıncaya Kadar Yoksun Bırakılmasına Karar Verilmesi Gerektiği )

5237/m.53,157,158/1-f,244/4

765/m.503,525/b-2

ÖZET : Dolandırıcılık suçunda unsur olan hileli davranışların gerçek kişiye yönelmesi ve bunun sonunda onun veya başkasının malvarlığı aleyhine sanığın veya başkasının yararına haksız bir menfaat sağlanması gerekir.

Sanığın 5237 sayılı yasanın 53.maddesinin 1.fıkrasının c bendindeki haklardan koşullu salıverilme, diğer bendlerde yer alan haklardan mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerekirken anılan maddenin 1 ve 2.fıkrasında belirtilen tüm haklardan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi, yasaya aykırıdır.

DAVA : Dolandırıcılık ve bilişim suçlarından sanık Yılmaz Y.’ın yapılan yargılaması sonunda: dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı TCK.nun 158/1-f, 62, 52, 53.maddeleri gereğince mahkumiyetine dair ANTALYA 3.Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 8.6.2005 gün ve 2005/96 Esas, 2005/158 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava C.Başsavcılığının bozma isteyen 07.04.2006 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin eksik soruşturma yapıldığına, sübutun bulunmadığına ilişen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine.

Ancak;

Dolandırıcılık suçunda unsur olan hileli davranışların gerçek kişiye yönelmesi ve bunun sonunda onun veya başkasının malvarlığı aleyhine sanığın veya başkasının yararına haksız bir menfaat sağlanması gerekeceği somut olayda ise, sanığın katılanın Vakıfbank Eşrefpaşa Şubesinde mevcut yatırım hesabına internet bankacılığı yoluyla girip yatırım hesabındaki döviz ve fonlarını bozdurup 3.580.000.000.lirayı Antalya Şubesi ne havale edip adı geçen şubeye başvurarak eşinden adına havale geldiğini beyanla kendi kimliğini ibraz ederek çektiğinin iddia ve dosya içeriğine uygun gerekçelerle kabul edilmesi karşısında; banka görevlisine söylediği sözlerin kandırıcılık öğesini oluşturmadığı, gerçek kişiye yönelen hile oluşturacak nitelikte bir hareketin bulunmaması nedeniyle dolandırıcılık suçunun unsurlarının bulunmadığı, fiilin suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK.nun 525/b-2 ( 5237 sayılı TCK.nun 244/4 maddesine uygun “bilişim sistemini engelleme, bozma verileri yok etme veya değiştirme suretiyle haksız çıkar sağlama” ) madde ve fıkrası kapsamında bilişim suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde bilişim sistemlerinin aracı olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,

Kabule göre de;

Sanığın 5237 sayılı yasanın 53.maddesinin 1.fıkrasının c bendindeki haklardan koşullu salıverilme, diğer bendlerde yer alan haklardan mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerekirken anılan maddenin 1 ve 2.fıkrasında belirtilen tüm haklardan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi,

SONUÇ : Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.07.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.

Avukat Dr. Şaban Cankat TAŞKIN-Bursa Barosu