YARGITAY: PLAJ KAMUSAL ALANDIR FAKAT KİMSENİN PLAJ FOTOĞRAFI İZİNSİZ OLARAK DERGİDE BASILAMAZ

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2012 tarihli bir kararında, plajların kamusal alan olmasına karşın, plajda dahi olsa bir kimsenin fotoğrafının İZİNSİZ çekilip dergide basılmasında kamu yararı bulunmadığı durumlarda özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun oluştuğuna hükmetmiştir.

Kaynak:  http://www.kazanci.com/kho2/ibb/giris.htm

YARGITAY 12.CEZA DAİRESİ 

2011/7345 E. 2012/8936 K. KT:3.4.2012

  • ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL ( Plajda Güneşlenen Mağdurenin İzni Olmadan Fotoğrafının Çekilerek Gazetede Yayımlandığı – Kamuya Açık Alanda Kalabalığın İçinde Bilinmezlik Prensibinin Geçerli Olduğu/Plajın Kamuya Açık Alan Olduğu Gerekçesiyle Beraat Kararı Verilemeyeceği )
  • PLAJDA GÜNEŞLENEN KİŞİNİN RIZASI OLMADAN FOTOĞRAFINI ÇEKİP DERGİDE YAYIMLAMAK ( Özel Hayat Kavramının Yalnızca Kapalı Kapılar Ardında Yaşanan İle Sınırlı Olmadığı – Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunun Oluşacağı )
  • KAMU YARARI ( Plajda Güneşlenen Mağdurenin İzni Olmadan Fotoğrafının Çekilerek Gazetede Yayımlandığı/Görüntünün Kamu Yararı Taşımadığı – Kamuya Açık Alanda Kalabalığın İçinde Bilinmezlik Prensibinin Geçerli Olduğu/Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunun Oluşacağı )
  • KAMUYA AÇIK ALANDA BULUNAN KİŞİNİN FOTOĞRAFININ ÇEKİLMESİ ( Plajda Güneşlenen Mağdurenin İzni Olmadan Fotoğrafının Çekilerek Gazetede Yayımlandığı/Görüntünün Kamu Yararı Taşımadığı – Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunun Oluşacağı/Beraat Kararı Verilemeyeceği )

5237/m. 134

ÖZET : Katılan mağdurenin plajda şezlonga uzanarak güneşlendiği sırada, rızası olmadan, fotoğrafının çekilip derginin ön kapağında, bilgisi ve izni olmadan yayınlandığı olayda;

Özel hayat kavramı; kişinin sadece gözlerden uzakta, başkalarıyla paylaşmadığı, kapalı kapılar ardında, dört duvar arasındaki yaşantısı ve mahremiyetinden ibaret olmayıp, herkesin bilmediği veya bilmemesi gereken, istenildiğinde başka kişilere açıklanabilen, tamamen kişiye özel hayat olayları ve bilgilerin tamamını içermektedir. Kamuya açık alanda bulunulduğunda dahi, “kalabalığın içinde dikkat çekmezlik, tanınmazlık, bilinmezlik” prensibinin geçerli olduğu ve kamuya açık alana çıkan her kişinin, bu alandaki her görüntü veya sesinin kaydedilip, sürekli ve izinsiz olarak elde bulundurulmasına rıza gösterdiğinin kabulü mümkün değildir. Olayda kamu yararı da bulunmadığı gözetilmeden, “plajın kamuya açık alan olup, gizli alan olmadığı” şeklindeki, özel hayatı salt mekana indirgeyen gerekçe ile sanıkların beraatine karar verilmesi hukuka aykırıdır.

DAVA : Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Dosya içeriğine göre; katılan mağdurenin plajda şezlonga uzanarak güneşlendiği sırada, rızası olmadan, sanık Ö.E. tarafından fotoğrafının çekilip; imtiyaz sahibi, yayıncısı ve kapak sorumlusunun sanık İ.H. olduğu İ… L… isimli derginin Temmuz 2005 sayısının ön kapağında, bilgisi ve izni olmadan yayınlandığı olayda, özel hayat kavramının; kişinin sadece gözlerden uzakta, başkalarıyla paylaşmadığı, kapalı kapılar ardında, dört duvar arasındaki yaşantısı ve mahremiyetinden ibaret değil, herkesin bilmediği veya bilmemesi gereken, istenildiğinde başka kişilere açıklanabilen, tamamen kişiye özel hayat olayları ve bilgilerin tamamını içermesi karşısında, kamuya açık alanda bulunulduğunda dahi, “kalabalığın içinde dikkat çekmezlik, tanınmazlık, bilinmezlik” prensibinin geçerli olduğu ve kamuya açık alana çıkan her kişinin, bu alandaki her görüntü veya sesinin kaydedilip, sürekli ve izinsiz olarak elde bulundurulmasına rıza gösterdiğinin kabulünün mümkün bulunmadığı nazara alınmadan; plajda mayolu olmakla, bir dergi kapağında mayolu fotoğrafın yayınlanmasının aynı kapsamda değerlendirilemeyeceği ve olayda kamu yararı da bulunmadığı gözetilmeden, “plajın kamuya açık alan olup, gizli alan olmadığı” şeklindeki, özel hayatı salt mekana indirgeyen ve yasal olmayan gerekçe ile sanıkların beraatlerine karar verilmesi,

SONUÇ : Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak ( BOZULMASINA), 03.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

Bu yazı Genel kategorisine gönderilmiş ve ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.