AİHM örnek başvuru dilekçesi-CARGILL

>AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ? NE
1- TARAFLAR:
A-BAŞVURU SAHİPLERİ :
Başvuru sahipleri başvurucu matbu formunda yer alan kimlik, ikametgah, telefon ve temsilci bilgilerini doldurarak sunmuşlardır. Başvurucu adları şöyledir:
1- Bursa Barosu Başkanlığı adına Bursa Barosu Başkanı Av.
2- Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği adına Başkan ….
3- Bursa Barosu Çevre Komisyonu Başkanı Av. …..
4- L….. K….
5- A…. R…. B….
6- N… E…..
7- M…..Ö…..
8- L….. G……..
9- Av. N….. B….
10- Av. Ş. Cankat TAŞKIN
11- Av. K…. U… G…..
12- Av. Z. Ş… Ö….
13- Av. C…. Ö….
14- Av. Ö….. Ç…..
15- Av. E…. Ç….
16- Av. F…. A…..
17- Av. İ….. İ…..
18- Av. M…. N…. S….
19- Av. B…. G….
20-
21-
B-ŞİKAYET OLUNAN YÜKSEK SÖZLEŞMECİ TARAF :
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ
II- OLAYLARA İLİŞKİN AÇIKLAMA:
A) 1-) Başvuruculardan bir kısmı, Bursa?nın eski Orhangazi,yeni Gemlik İlçesi,Gemiç ve Gürle Köyleri mevkiinde yer alan 194 m2?lik alanda CARGİLL TARIM SAN.TİC.A.Ş. ünvanlı firmaya nişasta fabrikası kurulmasına olanak tanıyan, Başbakanlık Yüksek Planlama Kurulu?nun 9 aralık 1997 gün ve 97/ T-89 sayılı kararı ile, (Ek 1) bu karara uygun 1/1000 ölçekli mevzi imar planı yapılmasına ilişkin Bursa Valiliği İl İdare Kurulu?nun 30 Nisan 1998 gün ve 1998/ 4.118 sayılı kararı ve 17.06.1998 gün ve 12/79 sayılı inşaat ruhsatı verilmesine dair kararın iptali için Bursa 2. İdare Mahkemesi?nde iptal davası açmışlardır. İptal nedeni olarak da CARGİLL?e ait tesisin tarımsal amaçlı olmaktan çok, tarım ürünü kullanan bir sanayi tesisi olduğunu ve bu nedenle doğaya vereceği zararın bilirkişi raporlarıyla kanıtlandığını (Ek-2), İznik Gölü ve bu gölü besleyen Karsak Deresi?nin Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu?nun çeşitli kararları ile (ek-3) koruma altına alındığını; buna göre içme ve kullanma suyunun kaynağı niteliğinde olan bu kaynakları besleyen tüm sulara ,akar veya kuru derelere atık su boşaltılamayacağını göstermişlerdir.
Yapılan yargılamalar sonucunda Bursa 2. İdare Mahkemesi, 8 Kasım 2004 gün,2004/ 990 E. ve 2004/ 1560 karar sayılı kararı ile Cargill?le ilgili alınan tüm kararların iptaline karar vermiştir.
A-2-) Yukarıda belirtilen dava sürerken, iptal davasına konu mevzi imar planı değişikliğinin 1/25000 ölçekli plana aykırılığını gören idare, plan değiştirmeye yetkili olan Bayındırlık ve İskan Bakanlığı?nın 14 Ağustos 1998 tarihli kararı ile bu planda değişiklik yapmış; adı geçen karar aleyhine Danıştay?da dava açılmış, Danıştay 6.Dairesi, 26 Kasım 2002 gün, 2002/4839-5652 sayılı kararı ile (Ek-4) bu işlemin iptaline karar vermiştir. Bu Daire? nin bozma öncesi esas ve karar numarası 1998/6071 e; 2000/5507 k. sayılıdır.
A-3 -) Bursa Valiliği İl İdare Kurulu bu kez de yukarıda anılan mahkeme kararını etkisiz kılmak amacıyla iptal edilen mevzi imar planını değiştirmiş, 28 Aralık 1999 onay tarihli 1/1000 ölçekli mevzi imar değişikliği kararı ile 25.08.2000 gün 16-06 yapı ruhsatı vermiştir.(Ek-5) Bu işlem aleyhine açılan dava sonunda Bursa 2.İdare Mahkemesi 8 Kasım 2004 gün,2004/ 1127 E;2004/1561 K.sayılı kararıyla bu işlemi de iptal etmiştir .( Ek-6) Bu kararın bozma öncesi numarası 2000/332 e. sayılıdır.
A-4 -) Çevreye zarar veren ve kapatılması gereken CARGİLL A.Ş?ye ??deşarj ve emisyon izni?? verilmesine ilişkin Bursa İl Mahalli Çevre Kurulu?nun 10 Ağustos 2000 gün ve 10 sayılı kararı aleyhine açılan dava sonunda, Bursa 2.İdare Mahkemesi bu işlemi 30 Kasım 2004 gün, 2004/ 1105 E; 2004/ 1633 K.sayılı kararıyla iptal etmiştir.(Ek-7) Kararın bozma öncesi numarası 2000/1468 e. sayılıdır.
B-1 ) İptalle sonuçlanan dört dava da temyiz aşamasındadır. Ancak,ilk derece mahkemesinin verdiği kararlarla İdari Yargılama Usulu Yasası?nın 28/2.md gereğince tesisin yapımının durdurulması ve kapatılması gerekirken bugüne dek CARGİLL A.Ş üretime ve çevreyi kirletmeye devam etmiş, yer altı su kaynaklarını da tüketmiştir. Tesisin bu hukuka aykırı eylemleri halen ve artarak sürmektedir.
B-2-) Bu konuda, başvurucuların bir bölümü tarafından, yargı kararlarına uyulmasını sağlamak ve hukuk ihlaline dikkat çekmek amacıyla Başbakanlık, Bayındırlık Bakanlığı, Bursa Valiliği, Bursa Büyükşehir Belediye ve Gemlik Belediye Başkanlıkları?na mektuplar gönderilmiş,(Ek-8) buna rağmen, kararları derhal uygulaması gereken idareler konuya ilgisiz kalmış ve kararın uygulanmasını sağlamayarak görevlerini ihmal etmişlerdir. Kararları uygulamayan sorumlular hakkında Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi?nde tazminat davası açılmıştır. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı?na suç duyurusu yapılırken zorluklarla karşılaşılmış, suç duyurusu işlemi Bakanlık Muhabere numarası alabilmiştir. Daha ihbarı yaparken sürüncemede bırakılması durumu ile karşılaşan iç hukuk yolunda esas muhatap Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı? dır. Suç duyurusu hazırlık numarası 2005/3a-7538 bakanlık muhabere no? su taşımaktadır. (Ek-9) Suç duyurusundan iç hukukta sonuç almak AY 138. md ve Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri Hk. Kanun un ilgili maddeleri uyarınca olanaksız görünmektedir. Çünkü Başbakan ve eski bakan dokunulmazlık hakkına sahip olup, diğer kamu görevlilerin de izin koşulu nedeni ile kovuşturma engeli vardır. (Ek-10)
C-1) Yukarda adı geçen idari davalar 8 yıldır sürmektedir. İç hukuk yolunda Ulusal Mahkemelerden alınan kararlar uygulanmamaktadır. Bu koşullar altında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi?nin 2, 6, 8 ve 13. maddeleri çiğnenmektedir. Uygulanmayan dört temel karar ve alınan yürütmenin durdurulması kararları aynı olaydan yani CARGİLL A.Ş ünvanlı Amerikan Şirketi? nin çevreye zarar veren fabrikasının üretiminden kaynaklanmaktadır. İptal edilen kararların amacı ise; CARGILL A.Ş. ? ye nişasta fabrikası kurma olanağı yaratmaktır.Olaylara ilişkin açıklama A-1 bendinde sözü edilen Başbakanlık Yüksek Planlama Kurulu, iptal edilen kararını bu nedenle almış,diğer idari birimler de bu karar doğrultusunda işlem tesis etmişlerdir.
C-2-) Yargı kararlarını uygulamakla yükümlü olan idareler biçimsel olarak karar gereklerini yerine getirdiklerini beyan etseler de yargı kararına konu olan tesis tam kapasite ile üretimini sürdürmektedir. Oysa,ulusal mahkeme kararları sonucu; tarih, doğa ve tarımsal alan açısından son derece önemli olan yörede, nişasta fabrikası kurulmasına olanak tanıyan plan değişiklikleri, inşaat ruhsatları, çalışma izin belgeleri iptal edilmiştir. Artık CARGILL adlı tesis FAALİYETİ DURDURULMASI ZORUNLU ??KAÇAK YAPI?? halindedir .
C-3) Başvurucular, daha ilk davadan 10 gün sonra yürürlüğün durdurulması kararı almışlardır.(Ek-11) Cargill inşaatı o sıralarda temel aşamasındadır. O zamandan bu karar uygulanmış olsaydı, zarar bu kadar büyümeyecek ve Cargill tesisleri şu anda faaliyette olmayacaktı.
Bursa?daki pek çok sivil toplum örgütü Cargill aleyhine harekete geçerek yazılı ve görsel basın önünde eylemler yaptı ve kamuoyu oluşturdu. Ancak,idare bu kamuoyu hareketini ve alınan mahkeme kararlarını hiçe sayarak bu kararların uygulanmasını önleyecek yeni kararlar aldı, tesisin işlemesini sağladı. Sonuçta açılan yeni davalar, yargı sürecinde gereksiz zaman kaybına ve masrafa yol açtı.
C-4) Kararın uygulanması ancak fabrikada üretimin tamamen durdurulması ve tesisin ortadan kaldırılması ile sağlanabilir. Karardan sonra,yüksek sözleşmeci taraf Türkiye Cumhuriyeti?ni temsil eden idari makamların yapması gereken; önce CARGİLL?e ait nişasta fabrikasını ??çalışma izninin yokluğu?? nedeniyle kapatmak, sonra da İmar Yasası gereğince ??kaçak yapı?? haline gelen tesisi yıkmaktır.
C-5) Tesisi yıkma yetkisini 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Yasası?nın 7/z maddesi Büyükşehir Belediyesine de vermektedir. Buna göre, afet riski taşıyan binaları yıkmak belediyenin görevleri arasındadır. Nitekim,Cargill?in kurulduğu bölge 1.derece deprem bölgesidir ve fay hattı bilirkişi raporlarına göre tesisin çok yakınından geçmektedir. (Ek.12) Öz olarak, İdare? nin yapması gereken yargı kararını uygulamaktır. Ancak yargı kararının uygulanmadığı açıktır. Bu nedenle Sayın Mahkemenize başvuruyoruz.
Ç-1) Başvurucular, ulusal hukukta gerek Anayasa gerekse İdari Yargılama Usul Yasası; uluslararası hukukta ise A.İ.H.S md 2,6,8 ile korunan ve güvence altına alınan hakları gereği; idarenin maddi ve hukuki koşullara göre uygulanabilir nitelikte olan bir yargı kararını ??aynen ve gecikmeksizin uygulaması gerektiğini?? başka bir seçeneğinin bulunmadığını bilmektedirler. Kararı uygulamakla görevli olanların, kararın eksikliğini ya da yanlışlığını tartışma yetkileri bulunmadığı gibi, bu kararı eksik uygulamaları ya da uygulamış gibi görünmeleri de mümkün değildir. Kararın 30 gün içinde uygulanmamış olmasıyla suç işlenmiş olmaktadır. İdarenin görevi kararları uygulamaktır! Oysa, aradan geçen aylara karşın idare ısrarla yargı kararlarını uygulamamaktadır. Çeşitli tarihlerde,farklı gazetelerde çıkan haberler de bu durumu onaylamaktadır.(Ek-13)
Ç-2) Anayasamız, hukukun üstünlüğünü benimsemiştir. Yargı kararlarının yasama ve yürütme organlarıyla yönetimi bağladığını, bu organların ve yönetimin yargı kararlarını hiçbir biçimde değiştiremeyeceklerini ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceklerini vurgulamıştır (A.Y. md. 138/son).
İYUY? nın 28. maddesine göre de İdare, iptal kararlarını geciktirmeksizin yerine getirmek zorundadır! Söz konusu ilkeler karşısında, idarenin maddi ve hukuki koşullara göre, uygulanabilir nitelikte olan bir yargı kararını ?aynen? ve ?gecikmeksizin? uygulamaktan başka seçeneği bulunmamaktadır.
Davaya konu edilen iptal kararının davalılarca uygulanmaması, davacıları manevi yönden zarara uğratmıştır. Anılan davalarda güdülen hedef ? sağlıklı ve düzenli bir çevrede yaşamak, gelecek kuşaklara kirlenmemiş bir çevre bırakmaktır?. Bu amaçla,Orhangazi-Gemlik-İznik yöresinin bitki örtüsü ve doğal görüntüsünün bozulacağı,kurulması öngörülen tesisin çevreye zarar vereceği iddiaları ile anılan davalar açılmıştır.
?Çevre hakkı? nın insan hakkı olduğu, uluslararası sözleşmelerle koruma altında olduğu bilinen bir gerçektir. Diğer haklarda olduğu gibi bu hak da, ?hukukun? koruması altındadır. Korumada hukuk etkili olamıyorsa, yapılacak fazla bir şey de yok demektir. Hukuk Devleti, hukukun üstünlüğü gibi kavramlar ve demokratik devlet sistemleri, insan hak ve özgürlüklerinin daha iyi korunması için geliştirilmiş, bu günkü çağdaş dünyaya gelinmiştir. Demokrasinin işleyişi de, hakların korunması da buna bağlıdır.
Ç-3) Bu koşullar altında Sayın Mahkemenize başvurma gereği ortaya çıkmıştır.Başta ulusal hukukta Anayasa ile güvence altına alınmış ve Anayasasında ??sosyal,hukuk devleti?? olduğu yazan Türkiye Cumhuriyeti Devleti?ni temsil eden idarelerin yargı kararlarını uygulamaması, hukuk devletine, hukuka ve dolayısıyla adalete olan inancı sarsacaktır. Yargı kararları halk adına alınan kararlardır.Ancak,yargı kararının uygulanmaması vatandaşın devletine olan inancını sarsmakta ve hukuka duyduğu inancını yitirmesine yol açmaktadır.

II- D) CARGİLL A.Ş?nin tesislerine yaklaşıldığında pişmiş patates kokusu ortalığı sarmakta, tesisin atıkları ile, koruma altına alınmış olan dere ve Gemlik Körfezi kirlenmekte, tarım alanlarının verimi düşmekte; fabrika üretime sağladığı katkının kat kat fazlasını tarihe, çevreye ve tarımsal üretime zarar olarak vermekte, Orhangazi,Gemlik ve İznik yöresinin bitki örtüsü ve doğal görüntüsü bozulmaktadır. Bursa halkı ve başvurucu Bursalı hemşerileri bu durumdan derin üzüntü duymakta ve gelecek nesillere sağlıklı,düzenli,temiz bir çevre bırakamama kaygısı taşımaktadırlar.Fabrikanın çalıştığı her gün hukukun çiğnenmesine devam edilmekte ve çevreye verilen zararın giderimi güçleşmektedir.
II- E-) Başvurucular, yukarıda sıralaması verilen davalarla, idarenin hukuka aykırı kararlarının iptalini sağlamakta fakat idare hukuk ihlaline seyirci kalmaktadır. Hatta,idari makamların basına yaptığı açıklamalar ve kamu oyunu bilgilendirme çalışmaları da aslında kendi yaptıkları ihlalin kendileri tarafından bir kez daha doğrulanmasından başka bir anlam taşımamaktadır. 14.06.,15.06.2005 tarihlerinde; Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının ABD Başkanı ile görüşmesinde CARGİLL ile ilgili görüşmeler yaptığını, bu görüşmenin içeriğinde Şirket? in ülkedeki varlığını daha da sağlamlaştırdığını ifade eden açıklamalar Ana muhalefet partisi lideri tarafından yapılmış, bu açıklamalar manşet olmuştur. (Ek-15)
Tüm bu belirtilen olaylardan başvurucular rahatsızlık duymuşlar, son çare olarak Sayın Mahkemenize başvurma yolunu seçmişlerdir. Özetle, bu başvuru ile amaçlanan sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının ihlalini önlemek; yargı kararlarının uygulanmamasının hukuk devletine olan güveni sarsmasından doğan üzüntüyü biraz olsun dindirmek, hukuku egemen kılmak ve yaşam hakkının korunmasını sağlamaktır.

III- ÖNE SÜRÜLEN SÖZLEŞMEYE AYKIRILIKLAR ve HUKUKİ DAYANAKLARA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR :
A- Sözleşmenin 2.maddesi ihlal edilmiştir. Bu madde ??her ferdin yaşama hakkı kanunun himayesi altındadır. Kanunun ölüm cezası ile cezalandırdığı bir suçtan dolayı,hakkında mahkemece hükmedilen bu cezanın infazı dışında,hiç kimse kasten öldürülemez.?? der. Ancak, yukarıda ??OLAYLAR?? bölümünde anlatılan ihlal konusu işyel ve eylemler Sözleşme?nin 2.maddesini çiğnemektedir. CARGILL A.Ş. ? nin kurulmasına olanak tanıyan başta Başbakanlık Yüksek Planlama Kurulu?nun kararı olmak üzere Bursa Valiliği?nin kararları için dava açılmış ve bu kararlar iptal edilmiştir. Çünkü,CARGILL?e ait tesis, tarım ürünü kullanan bir sanayi tesisi olması nedeniyle İznik Gölü?nü besleyen dere yataklarına ve su havzalarına zarar vermekte,Karsak Deresi?ne (göl ayağı) atıklarını boşaltarak Gemlik Körfezi?nin de kirlenmesine yol açmaktadır. Bu durum bilirkişi raporlarıyla da kanıtlanmıştır.(Ek-2) Bursa Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu kararı ile koruma altına alınan içme ve kullanma suyu rezervleri de, tesisin atıklarını gelişigüzel boşaltması nedeniyle, kullanılamaz hale gelmektedir. CARGILL A.Ş kapatılmadığı için Bursa ve çevresi kirlenmekte, yer altı ve yer üstü su kaynakları tükenmekte,insan yaşamı tehlike altına girmektedir. Mahkeme kararını uygulamamakla yaşam hakkına saygı gösterilmemekte, doğal bitki örtüsünün yok olmasına seyirci kalınmaktadır. Yakın geçmişte ciddi hava kirliliği sorunuyla karşılaşan Bursa?nın doğal bitki örtüsünün yok olması, içme ve kullanma suyu kaynaklarını da etkileyecek; atıkların doğaya gelişigüzel salınması da gelecek kuşaklarımızın sağlıklı bir çevrede ve kentte yaşamalarını güçleştirecektir.Bu iddiamızı bilirkişi raporları da kanıtlamaktadır. (Ek-2)
B-) Sözleşme?nin 6.maddesi ihlal edilmiştir. İHAS 6.maddeye göre ?? her şahıs, gerek medeni hak ve yükümlülükleri ile ilgili nizalar, gerek cezai alanda kendisine yöneltilen bir suçlamanın esası hakkında karar verecek olan yasal, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul sürede, hakkaniyete uygun ve aleni sürede dinlenmesini isteme hakkına sahiptir.?? 6.madde, Mahkemenin bazı içtihatlarına göre,??hukukun üstünlüğü?? kavramını da içermektedir.
Başvurumuzun konusu ise,CARGILL A.Ş adlı şirkete karşı açılan davaların 7 yılı aşkın süredir devam etmesi ve yargılamanın henüz sonuçlanmamış olmasıdır. Tesisin mahkeme kararlarına rağmen üretiminin durdurulmaması ve kapatılmaması, ??hukukun üstünlüğü??nü tanımamak kadar, ??makul sürede yargılanma hakkının ihlali??dir. İHAS. 6.madde bu yönüyle ihlal edilmiştir!
Bu davaların uzun sürmesinde başvurucuların kusuru bulunmamaktadır. Dava esası itibarıyla karmaşık bir dava değildir. Aslında davanın sürüncemede kalması idari makamların mahkeme kararlarını yerine getirmemelerine bağlanabilir. Çünkü,iç hukukta alınan ilk derece mahkemesi (idare mahkemesi) kararından sonra işletmenin üretiminin durdurulması ve kapatılması gerekirken, devlet yetkilileri bu yöndeki yargı kararlarını uygulamamışlardır. Bu durumda,iç hukuk yollarının tamamen tüketilmesinin de etki doğurmayacağı açıktır! Ayrıca,yargı kararının uygulanması için kararın kesinleşmesi şartı aranmamaktadır. İlk derece mahkemesinin kararı yeterlidir. İdare,iç hukuk mevzuatına göre,kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde yargı kararını uygulamakla görevlidir.
Bursa 2. İdare Mahkemesinde 1998/508 e. sayısı ile açılan ilk davasından itibaren yedi yıl geçmiştir! 2004/990 e; 2004/1560 k. sayılı dosya numaraları, kararın bozmadan sonra aldığı yeni sayılarıdır. Bu dava dışında, yukarıda da sözünü ettiğimiz,7 yıldır süren başka davalar da vardır. Dilekçemizin ??OLAYLAR?? bölümünün 1 a,b,c,d bentlerinde açıkladığımız davaların hepsi birbiriyle bağlantılıdır. Ancak,idare anılan kararları bertaraf etmek için yeni idari kararlar almış; bunların iptali için de başka davalar açılmıştır. Bu durum iç hukuk yollarını tüketmenin etkili olmadığını göstermektedir.
C-) Sözleşmenin 13.maddesi ihlal edilmiştir.
İHAS 13. md. ? İş bu sözleşmede tanınmış hak ve hürriyetleri ihlal edilen her şahıs ihlal fiili resmi vazifelerini ifa eden kimseler tarafından bu vazifelerin ifası sırasında yapılmış da olsa, milli bir makama fiilen müracaat hakkına sahiptir.?? der. Başvurucular iç hukukta ilk derece mahkemesinden karar almışlar; fakat yargı kararının üzerinden 30 gün geçmesine rağmen, karar uygulanmamıştır.
Aslında yargı kararlarının uygulanmaması Türkiye?de sıkça karşılaşılan bir sorundur. Haksız yere görevinden alınıp, açtığı dava sonucu makamına iadesi gereken memurların iade edilmemesi, üniversiteden atılan öğretim üyelerinin yargı kararlarına rağmen görevlerine iade edilmemeleri, bireylerin devletten ya da kamu kuruluşlarından alacaklarını infaz edememeleri, mahkeme kararı ile görevlerine geri dönen kamu görevlilerinin, görevlerine başladıkları gün yeniden görevden alınmaları gibi…
Başvurumuza konu olan olaylar ve davalar Türk kamuoyunda ilgi uyandırmış, zaman zaman yazılı basında yer almıştır. Çevreye zarar veren CARGILL tesisi için açılacak kuyulardan sağlanacak ve çekilecek yer altı suyunun Karsak Deresi?nde (göl ayağı) ciddi azalma yaratacağı,tesisten doğaya gelişigüzel salınan atıkların Gemlik Körfezi?ne ulaşarak doğal dengeyi bozacağı bilirkişi raporları ve ulusal mahkeme kararlarıyla tespit edilmiştir.( Ek-2, Ek-14)
Bu durumda, mahkeme kararlarının etkinliğini yitirdiği ve mahkeme kararlarına rağmen tesisin işleyişini sürdürmesi iç hukukun etkin olmadığının ve etkin olmayan bir yola başvurmakla herhangi bir sonuç alınamayacağını açıkça ortaya koymaktadır. Nitekim,Sayın Mahkemeniz, ?Taşkın ve diğerleri-Türkiye?? davasında 1999/46117 dava numarası ile 10 Kasım 2004 tarihinde sözleşmenin 6 ve 8.maddelerinin ihlal edildiğine; ?idarenin,İdare Mahkemeleri?nin kararlarına uymayı reddetmesinin ?etkin yargısal korunma hakkını? yok edeceği,bunun da AİHS?nin 8 ve 6/1.maddelerinin ihlali anlamına geldiği? yolunda karar vermiştir.
Ancak,ulusal yazılı ve görsel basına göre, Sayın Mahkemenizin kararına rağmen, bu yörede başka bir şirketin kurularak altın çıkarmaya devam edildiği görülmektedir.
D) Sözleşmenin 8.maddesi ihlal edilmiştir. İHAS md.8 ? 1-Her şahıs özel ve ailevi hayatına,konutuna,haberleşmesine saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir.
2-Bu hakkın kullanılmasına bir kamu yetkesinin müdahalesi, ancak ulusal güvenlik,kamu emniyeti,ülkenin ekonomik refahı,dirlik ve düzenin korunması,suç işlemesinin önlenmesi;sağlığın,ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için,demokratik bir toplumda zorunlu olan ölçüde ve yasayla öngörülmüş olmak koşuluyla söz konusu olabilir.??
İç hukukta anayasal güvence altında olan sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı sözleşmenin 8.maddesi kapsamında değerlendirilmelidir.Başvurucuların yaşadığı bölgeye yönelik çevresel tehditler, aynı zamanda bireyin yaşama hakkına da yöneliktir. Bu çıkarımımız 2.maddenin ihlali ile ilgili olan bölümde açıklanmıştır.İç hukukta mahkeme kararlarının uygulanmaması ile CARGILL adlı şirketin çalıştırılmasına devam edilmiştir.
Mahkemenize başvurulan bu günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi?nin önünde tarım alanlarının tarım dışı amaçlarla kullanılmasını sağlayacak ve Cargill?e af getirecek; özü itibarıyla da anayasaya aykırı olan bir kanun tasarısı görüşülmektedir. Bu tasarıyla amaçlanan olsa olsa bu güne kadar zaten uygulanmamış olan mahkeme kararlarını veren mahkemelerin yasal dayanaklarını yok etmek ve böylece yargıyı da saf dışı bırakmaktır.Bir hukuk devletinde yasalar yoluyla yasa dışılık teşvik edilemez!Yasalarla yasal kurumların çalışmaları engellenemez.!Fakat,bu tasarı yasalaşırsa, Cargill?in faaliyetleri artık yasal olacaktır!
Bu şirket tarımsal alana kurulacak olan tesis mısır kökenli glikoz ürünleri üretecek olan bir tesistir. Bu nedenle tesisin atıkları Karsak Deresi ile Gemlik Körfezi?ne ulaşarak mevcut doğal dengeyi bozmaktadır. Tesiste kullanılan yer altı suyu Karsak Köyü sınırları içinde ve CARGILL A.Ş?ye sadece 3 km mesafede açılan 3 adet derin kuyu ile sağlanmaktadır. Durum,ekte sunulan bilirkişi tespitleriyle sabittir. Bu sahadan çekilen yer altı suları Karsak Deresi?nin su yoğunluğunda ciddi azalmaya yol açmaktadır. Bu nedenle, CARGILL planlama ilkelerine, şehircilik esaslarına ve kamu yararına aykırı çalışan bir tesistir.
CARGILL?in ATIK SULARI, DOĞAL ORTAMI OLUMSUZ ETKİLEMEKTE, KULLANILAN YER ALTI SUYUNUN FAZLALIĞI (YILDA 1 MİLYON M3) ÇEVREYİ OLUMSUZ YÖNDE ETKİLEMEKTEDİR. Bu koşullarda, Bursalı hemşehriler olan ve kentlerini çok seven başvurucuların -başta Cargill A.Ş?ye yaklaşık 7 km mesafede olan Orhangazi İlçesi?nde oturan 3 başvurucunun- kentlerinin düştüğü duruma kaygıyla bakmamaları ve üzülmemeleri, manevi acı duymamaları düşünülemez.
Dava konusu edilen şirkete ait planların, kararların tümü hukuka aykırıdır ve bu aykırılık mahkeme kararlarıyla da açıkça saptanmıştır. Bu nedenle de tesisin kesinlikle hukuka uyar bir yanı yoktur.
İdarenin yargı kararlarını uygulamama nedeni olarak Türkiye?ye yabancı sermaye girişinin olacağı, bunun da istihdamı sağlayacağı; ekonomiyi canlandıracağı savunulacak bir gerekçe olamaz! Bir hukuk devletinde,neden ne olursa olsun,bir tesisin hukuka aykırı bir şekilde çalışması kabul edilemez! Kaldı ki söz konusu tesise,daha uygun yerler gösterilmiş; ancak tesis tamamen kendi çıkarlarını düşünerek bu yerlerde çalışmayı reddetmiştir!
Ekonomik kalkınmayı doğaya zarar vermeden sürdürmek çağımızın en önemli Çevre Hukuku ilkelerindendir.Buna ??sürdürülebilir kalkınma anlayışı?? denir.Oysa,tesis kesinlikle bu anlayışa uygun bir çalışma anlayışı gütmemektedir.(Sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak,aynı zamanda büyükşehir belediyelerinin de görevidir:5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu,md 7/i).İznik,Orhangazi ve Gemlik yöreleri tarihi,turistik,doğal ve kültürel özellikleriyle tanınan bölgelerdir.Tesisin çalışması planlara ve hukuka aykırı olduğundan,tüm bu güzelliklere zarar vermektedir.Bu tesbitlere bilirkişi raporlarında ve mahkeme kararlarında da değinilmektedir. Tesisin bugün çalışmakta olduğu yere daha önce 6 şirket tarımsal amaçlı işletme kurmak için başvurmuş, ancak bu 6 şirketin talepleri, bu yerin önemli bir tarım alanı olması, ancak tarım için kullanılması gerekliliği gerekçesiyle reddedilmiştir. CARGİLL, tarımsal üretim yapmamakta tam aksine, işlenmiş tarım ürünü olan nişasta imal etmektedir. (Ek-15) CARGİLL? e bu olumsuz koşullara karşın izin verilmesi İdare? nin kötü niyetini göstermektedir.
E- KONUYA İLİŞKİN YASAL MEVZUAT:
1- TÜRKİYE CUMHURİYETİ 1982 ANAYASASI:
-CUMHURİYETİN NİTELİKLERİ: A.Y. Md 2: ?Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde ,insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik,laik ve sosyal bir hukuk devletidir.??
– KİŞİ DOKUNULMAZLIĞI,MADDİ ve MANEVİ VARLIĞI: A.Y. Md 17: ??Herkes yaşama,maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.??
– SAĞLIK HİZMETLERİ ve ÇEVRENİN KORUNMASI: A.Y. Md 56:??Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.Çevreyi geliştirmek,çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir.??
– MECLİS SORUŞTURMASI: A.Y. Md 100: ?Başbakan veya bakanlar hakkında,Türkiye Büyük Millet Meclisi Üye tamsayısının en az onda birinin vereceği önerge ile,soruşturma açılması istenebilir.Meclis bu istemi en geç 1 ay içinde görüşür ve gizli oyla karara bağlar.??
– DEVLET DENETLEME KURULU: A.Y. Md 108: ??İdarenin hukuka uygunluğunun,düzenli ve verimli şekilde yürütülmesinin ve geliştirilmesinin sağlanması amacıyla,Cumhurbaşkanlığı?na bağlı olarak kurulan Devlet Denetleme Kurulu,Cumhurbaşkanı?nın isteği üzerine tüm kamu kurum ve kuruluşlarında ve sermayesinin yarısından fazlasına bu kamu kurum ve kuruluşlarının katıldığı her türlü kuruluşta,kamu kurumu niteliğinde olan meslek kuruluşlarında,her düzeydeki işçi ve işveren meslek kuruluşlarında,kamuya yararlı dernek ve vakıflarda,her türlü inceleme,araştırma ve denetlemeleri yapar.??
– MAHKEMELERİN BAĞIMSIZLIĞI: A.Y. Md138: ?Hakimler görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya,kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler.
Hiçbir organ,makam,merci ve kişi,yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez;genelge gönderemez;tavsiye ve telkinde bulunamaz….
Yasama ve yürütme organları ile idare,mahkeme kararlarına uymak zorundadır;bu organlar ve idare,mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.??
2- 2577 SAYILI İDARİ YAGILAMA USUL YASASI:
– KARARLARIN SONUCU: İ.Y.U.K. md 28/1: ??Danıştay, Bölge İdare Mahkemeleri, İdare ve Vergi Mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre İdare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden itibaren 30 günü geçemez. Ancak ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında bu kararın kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edilir.??
– TEMYİZ veya İTİRAZ İSTEMLERİNDE YÜRÜTMENİN DURDURULMASI: İ.Y.U.K. Md 52/4: ?Kararın bozulması, kararın yürütülmesini kendiliğinden durdurur.??
3- 2872 SAYILI ÇEVRE KANUNU: Madde 3 – Çevre korunmasına ve çevre kirliliğinin önlenmesine ilişkin genel ilkeler şunlardır:
a) Çevrenin korunması ve çevre kirliliğinin önlenmesi gerçek ve tüzelkişilerle vatandaşların görevi olup, bunlar bu konuda alınacak tedbirlere ve belirlenen esaslara uymakla yükümlüdürler.
b) Çevre korunmasına ve kirliliğine ilişkin karar ve önlemlerin alınması ve uygulanmasında; insan ve diğer canlı varlıkların sağlığının korunması, alınacak önlemlerin kalkınma çabalarına olumlu ve olumsuz etkileri ile fayda ve maliyetleri dikkate alınarak kısa ve uzun vadeli değerlendirmelerin yapılması esastır.
c-) Arazi ve kaynak kullanım kararlarını veren ve proje değerlendirmesi yapan yetkili kuruluşlar, kalkınma çabalarını olumsuz yönde etkilememeyi dikkate alarak çevrenin korunması ve kirlenmemesi hedefini gözetirler.
d) Ekonomik faaliyetlerde ve üretim metodlarının tayininde çevre sorunlarının önlenmesi ve sınırlandırılması amacıyla en elverişli teknoloji ve yöntemler seçilir ve uygulanır.
e) (Değişik bent: 03/03/1988 – 3416/1. md.) Kirlenmenin önlenmesi, sınırlandırılması ve mücadele için yapılan harcamaların kirleten tarafından karşılanması esastır. Kirletenin kirlenmeyi durdurmak, gidermek ve azaltmak için gerekli önlemleri almaması veya bu önlemlerin yetkili makamlarca doğrudan alınması nedeniyle kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan gerekli harcamalar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kirletenden tahsil edilir.
Ancak kirletenler, kirlenmenin önlenmesi ve sınırlanması için yapılan giderleri ödeme yükümlülüğünden söz konusu kirlenmeyi önlemek için gerekli her türlü tedbiri aldıklarını ispat etmek kaydıyla kurtulabilirler.
f-) (Değişik bent: 03/03/1988 – 3416/1. md.) İnilebilecek en düşük kirlenme seviyesi esas alınarak, bu seviyenin üstünde meydana gelebilecek kirlenmeler için bu Kanunun 18 inci maddesi nin (1) bendinde belirlenen ücretler ayrıca alınır.
g-) Çevrenin korunması ve kirlenmenin önlenmesi konusunda alınacak tedbirlerin bir büt ünlük içinde tespiti ve uygulanması esastır.
KİRLETME YASAĞI: Madde 8 ? ?Her türlü atık ve artığı, çevreye zarar verecek şekilde, ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek, depolamak, taşımak, uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak yasaktır.
Kirlenme ihtimalinin bulunduğu durumlarda ilgililer kirlenmeyi önlemekle; kirlenmenin meydana geldiği hallerde kirleten, kirlenmeyi durdurmak, kirlenmenin etkilerini gidermek veya azaltmak için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler.??
KİRLETENİN SORUMLULUĞU: Madde 28 – (Değişik madde: 03/03/1988 – 3416/8.md.)
Çevreyi kirletenler ve çevreye zarar verenler sebep oldukları kirlenme ve bozulmadan doğan zararlardan dolayı kusur şartı aranmaksızın sorumludurlar.
Kirletenin, meydana gelen zararlardan ötürü genel hükümlere göre de tazminat sorumluluğu saklıdır.
4- 5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNU:
ÇEVRENİN KASTEN KİRLETİLMESİ
– Md.181 ??1)İlgili kanunlarda belirtilen teknik usullere aykırı olarak ve çevreye zarar verecek şekilde,atık veya artıklarını toprağa,suya veya havaya kasten veren kişi,altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır….
3) Atık veya artıkların toprakta,suda veya havada kalıcı özellik göstermesi halinde,yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza iki katı kadar arttırılır?
5) Bu maddenin 2,3 ve 4.fıkralarındaki fiillerden dolayı tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.??
– Md 184: ??1)Yapı ruhsatı alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişi,1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.??
5-5216 sayılı BÜYÜKŞEHİR BLD. KANUNU: Md. 7/i,z
??Büyükşehir, ilçe ve ilk kademe belediyelerinin görev ve sorumlulukları:??
MADDE 7.- ??Büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları şunlardır:
i) Sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak çevrenin, tarım alanlarının ve su havzalarının korunmasını sağlamak; ağaçlandırma yapmak; hafriyat toprağı, moloz, kum ve çakıl depolama alanlarını, odun ve kömür satış ve depolama sahalarını belirlemek, bunların taşınmasında çevre kirliliğine meydan vermeyecek tedbirler almak; büyükşehir katı atık yönetim plânını yapmak, yaptırmak; katı atıkların kaynakta toplanması ve aktarma istasyonuna kadar taşınması hariç katı atıkların ve hafriyatın yeniden değerlendirilmesi, depolanması ve bertaraf edilmesine ilişkin hizmetleri yerine getirmek, bu amaçla tesisler kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek; sanayi ve tıbbî atıklara ilişkin hizmetleri yürütmek, bunun için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek; deniz araçlarının atıklarını toplamak, toplatmak, arıtmak ve bununla ilgili gerekli düzenlemeleri yapmak.
z) Afet riski taşıyan veya can ve mal güvenliği açısından tehlike oluşturan binaları insandan tahliye etmek ve yıkmak.??
6-) 4483 SAYILI MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN:
İzin Vermeye Yetkili Merciler: Md.3:??Soruşturma izni yetkisi;
a) İlçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında kaymakam,
b) İlde ve merkez ilçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında vali,
h) Büyükşehir belediye başkanları,il ve ilçe belediye başkanları,il ve ilçe belediye başkanları;büyükşehir,il ve ilçe belediye meclisi üyeleri ile il genel meclisi üyeleri hakkında İçişleri Bakanı,??
7-) 1593 SAYILI UMUMİ HIFZISIHHA KANUNU:
Md 268: ?Civarında ikamet eden halkın sıhhat ve istirahatini ihlal eden müesseseler ve atelyeler bu kanunun neşrinden itibaren, resmi müsaade istihsal edilmeksizin açılamaz.??
😎 GAYRİ SIHHİ MÜESSELER YÖNETMELİĞİ:
Md 3: ?Bu yönetmelikte geçen deyimlerden:
j) Gayri sıhhi müesseseler: Faaliyeti sırasında çevresinde bulunanlara biyolojik, kimyevi, fiziki, ruhi ve sosyal yönlerden az veya çok zarar veren veya vermesi muhtemel olan ve doğal kaynakların kirlenmesine sebep olabilecek müesseseleri.
t) Sanayi Bölgesi: Büyük sanayi kuruluşlarının toplu olarak bulundukları ve imar plânında bu amaçla gösterilen bölgeyi,?? ifade eder.
Ruhsatsız Olarak Açılmış Gayri Sıhhi Müesseseler
MADDE 22 ??? İzinsiz olarak faaliyete geçen müesseseler kapatılır, sorumluları hakkında kanuni işlem yapılır. Ancak bu müesseselerden;
a) Toplum ve çevre sağlığı açısından zararlı olmadığı anlaşılan müesseselere izin alması için süre verilir.
b) Toplum ve çevre sağlığı açısından zararlı olup, alınacak bir takım tedbirlerle mahzurları giderilebilecek müesseselerin, zararları önleninceye kadar faaliyeti durdurulur. Zararları giderilen müesseseler açılarak izin alınması için süre verilir.
c) Toplum ve çevre sağlığı açısından zararlı olup alınacak tedbirlerle mahzurları giderilemeyecek durumda olan müesseseler süresiz olarak kapatılır.
Yukarıdaki (a) ve (b) bentlerine göre izin almak için müesseselere verilecek süre bir yılı geçemez. Verilen süre içinde izin başvurusunu yapmayan müesseselerin faaliyeti izin alıncaya kadar durdurulur.
Bu maddenin gereği mahallin en büyük mülki amirince yerine getirilir ve yapılan işlemler hakkında yetkili makama bilgi verilir.??
IV-) SÖZLEŞMENİN 35.MADDESİNİN 1.FIKRASINA İLİŞKİN AÇIKLAMA:
A)NİHAİ KARARLAR:
1-Bursa 2. İdare Mahkemesi?nin 2004/990 E, 2004/1560K ve 08.11.2004 günlü kararı.
2-Danıştay 6. Dairesi 2002/4839 E; 2004/1560 K. ve 26.11.2002 günlü kararı.
3-Bursa 2. İdare Mahkemesi 2004/1105.E; 2004/1633 K. ve 30.11.2004 günlü kararı.
4-Bursa 2.İdare Mahkemesi 2004/1127.E; 2004/1561 K. ve 08.11.2004 günlü kararı.
Bu 4 temel karar iç hukukta henüz nihai karar değildirler. Ancak,dava konusu CARGILL şirketini kaçak duruma düşüren ve şirketin kapatılmasını gerektiren,şirketin kurulmasına olanak veren işlemleri iptal eden kararlar olup,temyiz veya itiraz ile durmayan kararlardır. Bu kararların 30 gün içinde infazı gerekmekteydi. Ancak,kararlar bu sürede infaz edilmemiştir. Bu nedenle adı geçen kararlar iç hukuk yolunu tüketen nihai kararlardır.
B) Diğer Kararlar:
Bu 4 temel karar dışında pek çok yürütmenin durdurulması kararı verilmiştir.Bu kararların tamamı ek-14?te sunulmaktadır.
Yargı kararları uygulanmadığı ve sürüncemede kaldığı için, mahkemenize başvuru yönünden 6 AYLIK süre dolmamıştır. İhlal fiili bir bütündür ve 7 yıldır ihlaller sürmektedir.Bu nedenle, başvurumuz 35. maddedeki koşullara uygundur.
V-) BAŞVURUMUZUN AMACINA ve HAKKANİYETE UYGUN TATMİN TALEPLERİNE İLİŞKİN AÇIKLAMA:
Yukarıda, II. Bölümde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, CARGILL A.Ş adlı şirket, başvurucularla birlikte yöre halkına ve çevreye önemli zararlar vermiş halen de vermektedir. Buna imkan sağlayan izin ve kararlar davalı İdarece tesis edilmiştir. Bu Ulusal Hukuka ve İHAS? a aykırı işlemlerin iptali için açılan davalar kazanılmış ancak YARGI KARARLARI UYGULANMAMIŞTIR. Uygulamama da tüm hukuki zorlayıcı çabalara karşın devam etmektedir. Sözleşme? nin 2.,8.maddeleri mahkeme kararlarının uygulanmaması nedeniyle ihlal edilmiştir. Yargı sürecinin 7 yıldır devam etmesi, halen de davaların bitmemesi nedeniyle yargılamada makul süre aşılmıştır. Bu nedenle Sözleşme? nin 6. maddesi ihlal edilmiştir. İç hukuk yolları etkisiz kalmakta, Yargı kararlarının uygulanmaması nedeni ile yapılan suç duyurusu engellerle karşılaşmaktadır. Suç duyurusunun muhatabı olan Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı yanlış bir uygulama ile Bakanlık muhabere hazırlık numarası vermiş, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı hazırlık numarası vermemiştir.
Mahkemenizden,Sözleşmenin 2,6,8 ve 13.maddelerinin ihlal edildiğinin tespitini, avukatlık ücretinin ödenmesini ve manevi zararların tazminat olarak giderilmesini istemekteyiz. Şöyle ki;
Usulden önceki avukatlık ücretlerine ilişkin açıklama:
1-) Bursa 2. İdare Mahkemesi? nin 1998/508 e. sayılı dava dosyası:
Bursa Valiliği İl İdare Kurulu? nun 30.04.1998 T., 1998/4-118 sayılı ve Bursa Valiliği? nin 08.05.1998 tarihli 1/1000 ölçekli mevzi imar değişikliği kararı ve düzenleyici işlem olan Başbakanlık Yüksek Planlama Kurulu? nun 09.12.1997 gün ve 1997/T-89 sayılı kararının iptali davasında:
Dava dilekçesinin hazırlanması 25 saat,
Yürütmenin durdurulması kararının uygulanmadığı hususunun tespiti için, tespit dilekçesinin hazırlanması, Orhangazi Sulh Hukuk Mahkemesi? ne sunumu, Mahkeme heyeti ile birlikte mahalline tespit için gidilmesi işlemleri için harcanan zaman 10 saat,
29.11.1999 tarihinde Bursa Valiliği? ne 12.01.1999 gün, 1998/508 e. sayılı ?yürütmenin durdurulması? kararının uygulanması yolunda dilekçenin hazırlanması ve Bursa Valiliği? ne sunumu için harcanan süre 4 saat,
17.05.2000 tarihinde ? 12.01.1999 gün, 1998/508 e. sayılı ve Danıştay 6. Daire? nin10.04.2000 gün 1998/6071 sayılı yürütmenin durdurulması kararlarının uygulanması için Bursa Valiliği? ne başvuru dilekçesi hazırlanması ve sunumu 5 saat.
2- ) Danıştay 6. Daire? nin 1998/6071 e. sayılı dava dosyası.
19.12.1990 onay tarihli, 1/25000 ölçekli İznik Gölü çevre düzeni imar planında yapılan değişikliği onaylayan 14.08.1998 gün 11326 sayılı Bakanlık kararının iptali davasında:
– Dava dilekçesinin hazırlanması 23,5 saat,
– Mahallinde keşif, 5 saat,
– Bilirkişi raporuna beyanlarımızı içeren dilekçenin hazırlanması 6 saat,
– Danıştay 6. Daire? nin 07.11.2000 gün ve 1998/6071 e., 2000/5507 k. sayılı kararın ?bozulması ve yürütmenin durdurulması? talebini içeren temyiz dilekçesinin hazırlanması 20 saat,
– Davalı ve müdahil davalıların Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu? nun 14.09.2001 gün e. 2001/267; k, 2001/627 sayılı BOZMA kararına karşı verdikleri ?karar düzeltme taleplerinin reddine ilişkin dilekçenin? hazırlanması 14 saat,
– Bayındırlık ve İskan Bakanlığı? na Danıştay 6. Daire? nin 26.11.2002 gün ve e. 2002/4839, k. 2002/5652 sayılı kararı uygulaması için 28.03.2005 günlü dilekçenin hazırlanması ve sunumu 1,5 saat.
3-) Bursa 2. İdare Mahkemesi? nin 2000/332 e. (Bozma sonrası 2004/1127 e.) sayılı dava dosyası:
Bursa Valiliği İl İdare Kurulu? nun 28.12.1999 gün, 1999/4-371 sayılı ve Bursa Valiliği? nin 29.12.1999 onay tarihli 1/1000 ölçekli mevzi imar plan değişikliği kararı ve Bursa Valiliği? nin 25.08.2000 gün 16-06 sayılı yapı ruhsatının iptali davasında:
Dava dilekçesinin hazırlanması 19 saat,
Bursa 2. İdare Mahkemesi? nin 01.08.2000 gün ve 2000/332 e. sayılı yürütmenin durdurulması kararının uygulanmasını isteyen dilekçesinin hazırlanması ve 18.09.2000 günü Bursa Valiliği? ne sunumu 4 saat.
4- Bursa 2. İdare Mahkemesi? nin 2000/1468 e. (Bozmadan sonra 2004/1105) sayılı dava dosyası:
Bursa İl Mahalli Çevre Kurulu? nun 10.08.2000 gün ve 10 sayılı CARGİLL A.Ş. tesisine bir yıl süreyle deşarj İzin Belgesi ve Emisyon izin belgesi verilmesine ilişkin kararının iptali davasında,
Dava dilekçesinin hazırlanması 20 saat,
Bursa 2. İdare Mahkemesi? nin 25.09.2001 gün e. 2000/1468, k. 2001/875 sayılı kararının temyiz ve yürütmenin durdurulması talebini içeren dilekçenin hazırlanması 14 saat,
Danıştay 6. Daire? nin 18.04.2002 gün ve 2002/ 6785 esas sayılı yürütmenin durdurulması kararının uygulanması için 17.07.2002 günü Bursa Valiliği? ne yazılı dilekçe ve sunumu 4 saat,
Danıştay 6. Daire? nin 18.04.2002 gün ve 2002/6785 e. sayılı yürütmenin durdurulması kararının uygulanması için ikinci kez Bursa Valiliği? ne 26.02.2003 günü yapılan yazılı başvuru 3 saat almıştır.
Toplam 174 saat , günlere bölündüğünde 7 günü aşmaktadır. Yani iç hukuk yolunu tüketen avukat meslektaşlarımız günler ve gecelerce yıllar süren davayı açmış, yürütmüşler halen de devam ettirmektedirler. Bu rakam en üst süreyi kapsamaktadır. Bu olağanüstü çaba gerektiren AİHM? ye başvuru dava dilekçesinden önceki İç hukuktaki dava süreci için 100.000 Avro avukatlık ücretinin AİHM? ye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep etmekteyiz. İç hukuk yolunu tüketirken ki süreç ve iptal edilen her karara karşı yeni işlem tesisi nedeni ile davayı yürüten meslektaşlarımız çok üzülmüş ve yıpranmışlardır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi? ne başvuru dilekçesi aşaması için istenen avukatlık ücreti: Bu aşama için temsilci avukatlara 50.000 Avro avukatlık ücreti ödenmesini dilekçenin gönderiliş tarihinden itibaren yasal faizi ile ödenmesini talep ediyoruz.
Başvurunun amacına ve hakkaniyete uygun manevi tazminat istemimiz: Her bir başvurucu için 15.000 Avro (Toplam 300.000 Avro) MANEVİ TAZMİNAT ÖDENCESİNE CARGİLL A.Ş? nin kuruluşuna olanak veren işlemin başlangıç tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesine davalı Hükümetin mahkum edilmesini talep ediyoruz.
VI-) DİĞER ULUSLAR ARASI İŞLEMLERE İLİŞKİN AÇIKLAMA:
Başvurucular tarafından,herhangi bir uluslar arası kuruluşa başvuru yapılmamaıştır.
VII-) BELGELERİN LİSTESİ:
Başvuru yetki belgeleri.
Başbakanlık Yüksek Planlama Kurulu Kararı.
Bilirkişi raporları.
Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Kararları.
Danıştay 6.Daire?nin 2002-4839 E;2002-5652 K.sayılı kararı.
28.12.1999 tarihli ilk işletme ruhsatı.
Bursa 2.İdare Mahkemesi?nin 2004-1127 E;2004-1561 K.sayılı kararı.
Bursa 2.İdare Mahkemesi?nin 2004-1105 E.sayılı kararı.
Başbakanlık,Bayındırlık Bakanlığı,Bursa Valiliği,Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı,Gemlik Belediye Başkanlığı?na gönderilen iadeli taahhütlü mektuplar.
Yargı kararlarını uygulamayan Başbakan,Bayındırlık Bakanı,Bursa Valisi,Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ve Gemlik Belediye Başkanı hakkında açılan tazminat davası ve suç duyurusu dilekçesi.
4483 sayılı Memurların yargılanması Hakkında Kanun Metni.
Bursa 2.İdare Mahkemesi ve Bölge İdare Mahkemesi?nin 1998-1999 yılları arasında,konuyla ilgili aldığı çeşitli yürütmenin durdurulması kararları.
Gemlik İlçesi(CARGILL A.Ş?nin kurulduğu yerin fay hattında olduğunu da belirten),ARALIK 2000 tarihli Gemlik (BURSA) ALANININ JEOLOJİK,JEOFİZİK ve JEOTEKNİK ETÜD RAPORU.
CARGILL A.Ş ile ilgili çeşitli tarihli farklı yerel veya ulusal gazetelerde yayımlanan haberlere ilişkin gazete kupürleri.
CARGILL A.Ş ile ilgili diğer mahkeme kararları.
CARGILL A.Ş?nin kurulduğu yere kurulmak istenen fakat talepleri reddolunan diğer şirketlere ait belge.
CARGILL A.Ş ile ilgili diğer ruhsat,karar,paln ve diğer gerekli belgeler.
Tesisin son tarihli fotoğrafları.
VIII-) TERCİH EDİLEN DİL: ingilizce
IX -) BİLDİRİM VE İMZA:
Bu başvuru formunda vermiş olduğumuz bilgilerin doğru olduğunu bilgim ve inancım dahilinde beyan ederim.
Yer : Bursa
Tarih :

Başvurucu ve Temsilcilerin İmzaları

Av. ……….. Av. C…… Ö…… Av. Z.Ş… Ö…

Av. N B  Av. K G

Av. İ İ Av. F A Av. B G

Av. M. N.S

Avukat Dr. Şaban Cankat TAŞKIN-Bursa Barosu