HAKARET VE VERİLERİ ELE GEÇİRME SUÇUNDA ULUSLARARASI YAZIŞMAYA DAYALI SOMUT TEKNİK DELİL ARANIR

Yargıtay 12. CD, internet üzerinden hakaret ve verileri ele geçirme suçlarında, Facebook porfilininin sanığa ait olmadığını sanığın beyan etmesi durumunda delile ancak somut ve teknik bulgularla ulaşıldıktan sonra sanığın mahkum edilebileceğini; bunun için de gerekirse ABD makamları ileuluslararası yazışma kurallarına göre yazışmaya gidilmesi gerektiğini belirtmektedir.

Kaynak: http://www.kazanci.com/kho2/ibb/giris.htm

 

T.C.

YARGITAY

12.CEZA DAİRESİ

2015/4151

2016/259

13.1.2016

DAVA : Hakaret ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından sanığın mahkumiyetine dair hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : CMK’nın 225/1. maddesindeki, “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça dair fiil ve faili hakkında verilir.” düzenlemesi gereğince, iddianamede gösterilen, sınırları çizilen ve kamu davasına konu edilen eylemin aynı zamanda hükmün de konusunu oluşturacağı, sanık hakkında düzenlenen iddianamede, sanığın, “Antepli Karayilan” isimli facebook hesabı üzerinden yaptığı paylaşımdan dolayı hakaret suçunu işlediği belirtilmiş olup, katılanın telefonla aranmak ya da telefonuna mesaj gönderilmek suretiyle hakaret edildiğinin iddia edilmemiş olması karşısında, tebliğnamedeki (1) numaralı, soruşturma evresinde Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne yazılan yazının gereği yönünde kolluk görevlilerince araştırma yapılıp, elde edilen bilgi ve belgelerin dosyaya sunulduğu anlaşıldığından, tebliğnamedeki (2) numaralı bozma nedenlerine iştirak edilmemiştir.

Sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

1-) Gerekçeli karar başlığında, katılanın “Müşteki” olarak ve 11.10.2013-15.10.2013 olan suçun işlendiği tarihin “15/10/2013, 12/10/2013” şeklinde gösterilmesi suretiyle CMK’nın 232/2-(b), (c) maddesine aykırı hareket edilmesi,

2-) Dosya kapsamına göre; sanığın, facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde, “Antepli Karayilan” isimli bir hesap açıp, bu hesapta yer verdiği müstehcen içerikli bir kadın resminin üzerine, boşandığı eşinin annesinin ismini ve boşandığı eşinin babası olan katılan Ali’nin aktif kullanımındaki cep telefonunun numarasını açıkça yazıp, resmin yanında, “Zeynep süper fizikli bir bayan. Ben görüştüm ve beraber oldum. Süper muamele çekiyor. Tavsiye ederim…Telefon numarasını sizler için yazdım. Pişman olmazsınız.” şeklinde ibarelere yer vererek, hakaret ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,

Sanığın, bahse konu facebook hesabının kendisi tarafından oluşturulmadığına yönelik savunması, şikayete konu hesabın oluşturulduğu bilgisayarın IP adres bilgilerinin tespit edilememiş olması, katılanın eşi olan tanık Zeynep, duruşmada alınan ifadesinde, iddiayı doğrular mahiyette beyanda bulunmuş ise de, tanığın görgüye dayanmayan ve maddi delille desteklenmeyen anlatımına dayalı olarak iddiaya konu eylemleri gerçekleştirenin sanık olduğu sonucuna varılamayacak olması, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünün, “İnternet Ortamında İşlenen Suçlarda Uluslararası Ceza İstinabe İşlemleri” başlıklı yazısında yer verdiği, “ABD mevzuatına göre (18 U.S.C. § 2703 – f ) internet ortamında işlenen suçlara dair trafik bilgileri, yer sağlayıcılar veya erişim sağlayıcılar tarafından 90 gün süreyle saklanmaktadır. Bu süre içinde resmi otoritelerce başvurulduğunda anılan saklama süresine 90 gün daha ilave edilmektedir.” açıklamalarına, olayın üzerinden geçen zaman dilimine ve dosya kapsamına nazaran, gelinen aşamada, savunmanın aksine maddi bir delil elde edilmesi imkanının bulunmaması karşısında, sanığın mahkumiyetine yeter, her türlü derecede şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmaması sebebiyle üzerine atılı hakaret ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından dolayı CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerekirken, dosyada mevcut delillerden hangilerine hangi sebeplerle itibar edildiği irdelenmeyip, yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmaksızın, yazılı şekilde sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,

3-) Kabul ve uygulamaya göre de:

a-) TCK’nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle, aynı Kanun’un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiillerin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddelerde öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, temel cezaların asgari hadden tayin edilmesi,

b-) Sanığa ait adli sicil ve arşiv kaydına dair belgede gösterilen ve temin edilerek dosya içerisine konulan Gaziantep 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04.10.2012 tarihli, 2008/528 esas, 2012/974 karar sayılı ve 25.01.2013 tarihinde kesinleşen ilam içeriğine göre, sanığın, 15.06.2007 tarihinde işlediği sabit görülen kasten yaralama suçundan dolayı TCK’nın 86/2, 86/3-e, 52/2-4. maddeleri gereğince iki kez 3.600,00 TL adli para cezası ile cezalandırıldığı, sübutu kabul edilen hakaret ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarını 11.10.2013 tarihinde işlemesi sebebiyle tekerrüre esas nitelikte cezası bulunduğu halde, tekerrür hükümlerinin uygulanmaması,

c-) Vekalet ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan vekili lehine hükmolunması,

SONUÇ : Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerle 5320 Sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 Sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 13.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

Bu yazı Genel kategorisine gönderilmiş ve ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.