T.C. YARGITAY 15. CEZA DAİRESİ E. 2017/5029 K. 2019/2510 T. 20.3.2019

ÖZET : Dava; nitelikli hırsızlık ve bilişim sistemindeki verileri bozma, değiştirme, başka yere gönderme suçlarına (değişen suç vasfı nedeniyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ) ve haksız rekabet suçuna ilişkindir. Her ne kadar sanığın katılanlara ait şirkette çalıştığı dönem içerisinde kendisine tevdi edilen bilgileri katılanların rızası olmaksızın alması eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabul edilmişse de; sanığın katılanlara ait şirketten ayrılması sonrasında; kendisine ait bir şirket kurarak ve bu şirkette kullanmak ve müşterilere teklif sunmak amacıyla katılanların kendi şirketleri için özgün şekilde tasarladıkları elektronik sistem alanlarını müşteri listesini ve muhasebe kayıtlarını da izinsiz ve katılanların rızaları hilafına kopyalayarak götürdüğü, eyleminin özel bir düzenleme niteliğinde Türk Ticaret Kanunun’da yer alan haksız rekabet suçunu oluşturacağı, ancak suç tarihinde yürürlükte bulunan 6762 Sayılı Kanun ile suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6102 Sayılı Kanun’un ilgili bütün hükümleri uygulanarak, elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın da belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği, Sanığın katılanın mail adresine izinsiz girdiği iddia olunan eyleminin, sübutu halinde TCK’nın 243/1. maddesinde düzenlenen bir bilişim sisteminin tamamına veya bir kısmına izinsiz girmek suçunu oluşturabileceği de göz önünde bulundurularak, sanık tarafından tercüme bürosunun mail adresine giriş yapılıp yapılmadığı, sanığın teklifleri iş yerinde çalıştığı sırada öğrenip öğrenmediği, sanığın katılanın teklifini nerden öğrendiği, sanığın hangi IP numarası ile katılanın email adresine erişim sağlayıp sağlamadığının ilgili internet sağlayıcısından sorulup, gerekirse taraflara ait bilgisayarlar da incelenerek tüm deliller toplanıp gerektiğinde uzman bilirkişiden de görüş alınması, ayrıca sanığın katılanın işyerinde çalıştığı tarihler arasında hangi statü ile çalıştığı, işyerinde görev ve yetki tanımı yapılıp yapılmadığının, sanığa iş yerindeki bilgisayarı kullanma ve müşteri bilgilerine ulaşma ve müşterilere teklif veme yetkisi verilip verilmediğinin tereddüte yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi amacıyla, suç tarihinde katılanlara ait şirkette çalışan kişilerin tespit edilerek sanığın yetkisinin kapsamı hususunda ve iş yerinde ki bilgisayarlara ait mail şifrelerinin sanıkta bulunup bulunmayacağı hususunda tanık olarak dinlenilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekir.

Bu yazı Genel kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.