YARGITAY: HİLE GERÇEK KİŞİYE YÖNELMEMİŞ SADECE BİLİŞİM SİSTEMİYLE İŞLENMİŞSE EYLEM DOLANDIRICILIK OLMAZ-6

Yargıtay 11. CD, bir eylemin gerçek kişiye hile yönlendirilmeksizin sadece bilişim sistemi üzerinden gerçekleştirilmesi suretiyle işlenerek menfaat elde edilmesi durumunda bu eylemin, hile gerçek kişiye yönelmediği için TCK 244/4’teki “bilişim sistemleri aracılığı ile haksız çıkar sağlama suçu”nu oluşturacağına hükmetmiştir.

Kaynak: http://www.kazanci.com/kho2/ibb/giris.htm

YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ

E:  2008/5591

K: 2008/5863

KT: 9.6.2008

  • BİLİŞİM SUÇU ( Sanığın İnternet Bankacılığı Üzerinden Parayı Sahte Kimlik İle Açtırdığı Hesaba Aktardığı/Parayı Çekmek İsterken Yakalandığı – Fiilin Bilişim Suçu Olarak Kabul Edileceği )
  • NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK ( Oluşması İçin Hilenin Gerçek Kişiye Yönelmesi ve Haksız Bir Menfaat Sağlanması Gerektiği – Sanığın İnternet Bankacılığı Üzerinden Parayı Sahte Kimlik İle Açtırdığı Hesaba Aktardığı/Bilişim Suçu Olarak Kabul Edileceği )
  • İNTERNET BANKACILIĞI ( Sanığın İnternet Bankacılığı Üzerinden Parayı Sahte Kimlik İle Açtırdığı Hesaba Aktardığı/Parayı Çekmek İsterken Yakalandığı – Fiilin Bilişim Suçu Olarak Kabul Edileceği )

5237/m. 158, 244

ÖZET : Dolandırıcılık suçunda unsur olan hilenin gerçek kişiye yönelmesi ve hataya düşürülerek kendi veya bir başkasının mal varlığı aleyhine, sanık veya bir başkasının lehine bir işlemde bulunmaya yöneltilmesi ve bu işlem sonucunda sanığın kendine veya başkalarının yararına haksız bir menfaat sağlanması gerekir. Sanığın, evrakı tefrik edilen suç ortaklarıyla birlikte fikir ve eylem birliği içinde, şikayetçi Bankanın Şubesinde internet bankacılık hesabına internet üzerinden girilerek, mevduatta bulunan parayı sahte kimlik ile banka şubesinde açtırılmış hesaplara aktarıp paraları çekmek isterken yakalanması şeklinde gerçekleşen eyleminin bir bütün halinde bilişim suçunu oluşturduğunun gözetilmesi gerekir.

DAVA : Resmi Evrakta Sahtecilik ve Nitelikli Dolandırıcılık suçlarından sanık A… Ş…’in yapılan yargılaması sonunda: 5237 Sayılı Kanunun 204/1, 43/1, 158/1-f, 35/2, 43/1, 62. maddeleri gereğince mahkumiyetine dair K… 3.Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 21.11.2007 gün ve 2006/9 Esas,2007/254 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığının bozma isteyen 02.04.2008 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle, incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : 1- Toplanan deliller karar yerinde incelenip,sanığın resmi evrakta sahtecilik suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve dereceleri takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş,incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın bir sebebe dayanmayan temyizinin reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,

2- Nitelikli Dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarına gelince:

a ) Dolandırıcılık suçunda unsur olan hilenin gerçek kişiye yönelmesi ve hataya düşürülerek kendi veya bir başkasının mal varlığı aleyhine, sanık veya bir başkasının lehine bir işlemde bulunmaya yöneltilmesi ve bu işlem sonucunda sanığın kendine veya başkalarının yararına haksız bir menfaat sağlanması gerekir. Somut olayda ise; Sanığın, evrakı tefrik edilen suç ortaklarıyla birlikte fikir ve eylem birliği içinde, şikayetçi G… İ…’ın Türk Ekonomi Bankası Karaköy Şubesindeki internet bankacılık hesabına internet üzerinden girilerek, mevduatta bulunan 15.050.00 YTL parayı sahte G… G… kimliği ile Kadıköy Denizbank Altıyol ve İş Bankası Altıyol şubesinde açtırılmış hesaplara aktarıp paraları çekmek isterken yakalanması şeklinde gerçekleşen eyleminin bir bütün halinde 5237 Sayılı TCK.nun 244/4. maddesinde öngörülen bilişim suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek dolandırıcılık suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,

Yasaya aykırı,

b ) Hükümden sonra, 08.02.2008 günlü 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231. ve TCK.nun 7/2. maddeleri uyarınca, sanık hakkında “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na karar verilip verilmeyeceğinin takdir ve değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı yasanın 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

Bu yazı Genel kategorisine gönderilmiş ve ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.